Soya ve kanserin onlenmesi
Glukosinolat, hormonla iliskili kanserlere karsi koruyabilecek tek faktor degildir. Soya peyniri ve soya sutunden olusan geleneksel beslenme sekillerini hamburger ve patates kizartmasi ile degistiren Asyalilar kanser ve kalp hastaliklari risklerini artirmaktadir. Hong Kong cin universitesi ve Manchester universitesi isbirligi ile gerceklestirilen arastirmada, soya fasulyesinin insanlari prostat ve meme kanseri riskine karsi koruyabildigi belirtilmektedir.
Soya fasulyeleri, yuksek miktarda fitoostrojen icerir ve bu da koruyucu etkisini aciklamaktadir. Geleneksel dogu diyeti, ozellikle bir tur fitoostrojen olan isoflavonoidi yuksek miktarda icerir. Prostat kanseri gorulme orani dusuk olan Japon erkeklerinin kandaki isoflavonoid seviyelerinin, daha yuksek orana sahip FinlandiyalI erkeklerinkiyle karsilastirildiginda, yaklasik yuz kat daha fazla oldugu bulunmustur.Ancak yine de fito ostrojenlerin nasil yardimci oldugunu tam olarak anlayabilmis degiliz.
Manchester universitesinden Profesor Normal Black lock, bunlarin zayif ostrojen etkisi meydana getirebildigine inanmaktadir. Ayrica fitoostrojenlerin ostrojen reseptor alanlarini bloke ettigi ve boylece vucuttaki aktif ostrojen seviyelerini dusurdugu dusunulmektedir. Eger boyle oldugu kanitlanirsa, bu sav meme ve prostat kanserini de iceren bircok modem hastaligin cok fazla ostrojen ve diger buyumeyi destekleyici hormonlarm sonucu olduguna dair artan kanitlarla uyumlu hale gelecektir.

Soyada bulunan bir proteaz inhibitoru olan BowmanBirk inhibitorunun (BBI), kansere karsi rol oynayan diger bir bilesik olabilecegine inanmak icin de nedenler vardir. Pennsylvania universitesi Tip Fakultesinde gerceklestirilen bir calismada, daha onceden kolon kanserini baslattigi bilinen bir madde ile beslenen sicanlarin beslenmesine BBI eklenmistir. Bu sicanlarin hicbirinde tumor gorulmemistir. Hayvanlarla gerceklestirilen baska bir calismada BBI, tumor olusumunu yuzde 71 oraninda baskilamistir. Insanlar uzerinde gerceklestirilen denemeler de devam etmektedir.
Fitoostrojenlerin onemi
Mekanizma nasil olursa olsun, fitoostrojenler surekli olarak kanser riskinin azalmasi ile bagdastirilmistir. Soya fasulyesi bakimindan zengin beslenen kadmlarda meme kanseri gorulme riski daha dusuktur, soya tuketimi yuksek olan erkeklerde ise prostat kanseri gorulme riski kayda deger derecede daha dusuktur. Arastirma, iki ana isoflavon uzerine odaklanmistir: genistein ve daidzein. Diger sanayilesmis toplumlardaki kadinlarla karsilastirildiginda meme kanseri riski genellikle daha dusuk olan Japon kadmlarmm vucutlarmda, bu isofla vonlarm daha yuksek seviyede oldugu bulunmustur. Bunlar, karsilanmamis ostrojenin zararli etkilerine karsi koruma saglayabilmektedir.
Yapilan bir calisma, dokulari bu iki isof lavonoide maruz birakan uzun sureli ve duzenli soya tuketiminin koruyucu etkileri iyilestirdigini one surmektedir. Yapilan diger calismalar ise, soyada bulunan diger fitobesinlerin (isoflavon ekuol ve lignan enterolakton) meme kanseri riskini azaltmadaki rolunu gostermistir. Arastirmacilar ayrica soya fasulyesinin, yeni kan damarlarinin gelisimini engelleyerek ve dolayisiyla tumorun beslenmesini durdurarak koruma saglayabilecegine inanmaktadir. Bu nedenle soya hem hormonla iliskili kanserlerin baslamasma karsi koruma saglayabilmekte hem de kanserin gelisimini engelleyebilmektedir.